Veda...

Hiç başlamamış ve hiç bitmeyecek zamanlara ithaf...

Veda...

Bugün dünlerle vedalaştığım gün...
Her günden farkı, yarınlara aşina hissetmeyişim.
Evvelce yaşadığım yarınların tanıdıklığı, dünle vedayı zorlaştırmaz, tam tersi tamamlanışımı müjdelerdi adeta...
Oysa şimdi ayrılığın yası beni, içimde kalan dünlere sığınmamı bile zorlaştıracak kadar kedere buladı.

İnsanlığın bir daha asla eskisi gibi olamayacağını biliyor, uzun zamandır vedalaşmam gerektiği hissiyle savruluyordum geçmişe,
İnsanın biriktirdiklerine, yarattıklarına, yapıp yaşadıklarına, düşünce okyanusuna, oradan duygu denizine ve hatta ritüeller adasına....

İnsan eşref-i mahlukat...

İnsanı insan yapan herşeyle ne kadar dolmuş içim.
Muhtevî olmak onunla hemhalini engellese de parçasısın işte...bilmeden edemezsin..
Peki yarınla ilişkin....
Bu kadar mı yeni, bu kadar mı yabancı olacak yarın? Ve neden?..

"Bu şiir bitmiş bir romanın tekrarını özler" *

Anlam yüklediğin sözler, yerler, günler...Hepsi yaşanmış ritüeller.
Kapanan perdenin ardındaki bütün replikler, dünün güne bağlanan yollarına döşenen çakıl taşları gibi, bilinmez durağına taşımadı mı her dönenceyi ezelden beri...
Ama bugün ebed tahayyülümü, hatta 'tahayyül' mefhumumu elimden alacak kadar uzak yarınlar...

Tanışmalar ayrılıkların başlangıcı* ya...
Hep bildik...Bilmek istemedik sadece, geçiciliği...Belki de bu yüzden değer erozyonuna karşı köklenmeye çalıştık hep.
Ama köklendikçe göğe de uzanıldığını görmezden geldik.
Yeryüzü sonlu, gökyüzüne mukabil....Bilemedik.

Sevginin ve yakınlığın, şefkatin ve sarmalanmanın bir başka ifadesi ile haşroluyorum şu aralar.
Biraz daha içime çekmek, hatta hücrelerime hıfz etmek isteğindeyim onu zira.
Son promenadı yaşarken bu seyirde, onu ebedileştirmek için bir taraftan, yollar yöntemler arayıp durmaktayım.
İçinde yaşadığım, içimde yaşayan ne varsa sevgisiyle buluşmaktayım.

Ama ne çare...geçip gidene...


Işıl
1 Nisan 2020
Teşvikiye


  • *E. A.

Yorumlar

Popüler Yayınlar