Çocukluğuma...

Çocukluğuma...

Baktım da bugün sosyal medya platformlarında çoğu kutlama gönderisi, kullanıcıların kendi çocukluk fotografları ile bezenmişti.
Bezenmişti diyorum çünkü tüm bu kutlamalar, içinden geçtiğimiz bu çok özel zamanın bize birer hediyesiymişçesine heves ve özenle yaşadığımız bir deneyime dönüşmüş görünüyordu.
Kutlanan bu cok özel 23 Nisanla neredeyse başabaş anlamda, kendini yeniden bulma, keşfetme, çocukluk coşkusuna geri dönme halini yaşatan ve bu geri dönüşün kutlandığı bir temeşaya tanıklık ettiğimi hissettim.

Kutlu olsun...!!!


Hareket kabiliyetimizi elimizden almış olmasına mukabil, kalbî ve zihinsel hareketimizi alabildiğine özgür bırakan, bize oyun alanları ve hatta belki de daha derin anlamıyla tefekkür zeminleri yaratan eşi benzeri görülmemiş bir imkan sundu gözümuzle göremediğimiz elimizle tutamadığımız bu şey...
Şey diyorum..Şu dünyayı yerinden oynatan, tüm ayarlarımızı bozup bize ayar veren, rivayete göre tüm dünyadaki toplam çapı 1 milim eden şu virüs...

Ey varoluş...nelere kadirsin...
Küçüklüğün büyüklüğe galebe çaldığı, geleceğin geçmişe nasihat verdiği, birlikten doğan kuvvetin gözümuze gözümüze gösterildiği, buna mukabil iradelerimizin yek be yek imtihan edildiği bu hali biz de seninle varolabilelim diye yaşatıyorsun değil mi...

Yakaladım seni....!!!!!




Yorumlar

Popüler Yayınlar