Paradoks

Paradoks...

İkililik...
dualite...herneyse...
O olmasaydı hayatımızda
karşıtlık...çelişki.... ikilem de olmazdı.

Hareketin zemini...
İfadenin... davranışın... dinamizmi...
Aslında varoluşun nedeni...

Düşüncemizin bile varlığını borçlu olduğu ikililik...
O olmasaydı, konuşmaya, yürümeye, harekete de gerek olmazdı...
Çeşit çeşit insan muhtelif yapıda...cehalet... erdem... kötüluk...iyilik olmazdı...Anlayışsız...kıt akıllı... çapsız insanlar da olmazdı...

Tahammül etme mecburiyeti hiç olmazdı.
Sabra gerek kalmazdı zaten..
Ve büyümeye....
Kötülük olmasa yüce gönüllülük, hoşgörü, affetme hiç olmazdı...
Ne kadar erdemli!!!!!
Ooo ne bilge!!!!
Nasıl da anlayışlııı.....lar da olmazdı...
Sen zekî olamazdın mesela...

İkililik olmasaydı sen ve ben de olmazdık gerçi de....
Neyse...
Ama çok şükür, büyük büyük 'ben' lerimize yetecek kadar çeşitlilikle sarılıp sarmalanmış, atımızı koşturacak, hırsımızı coşturacak kadar dualite, trinite, quantite bereketi var...
Kalite kalite...

Düşündün mü hiç niye diye...

Hani hep istiyoruz ya "ahh herkes benim kadar...............olsa".. ne güzel olurdu...
Tabii güzel olurdu da...
Dedim ya sen 'Ol' ur muydun...???
Orası meçhul... solda sıfır mı....olurdun?
Benden duymuş olma...sağda bir olmadan o bile olamazdın...dijit yok ya hani... o münasebetle....


Daha + ve - değerlerin yani enerjinin varoluşundan başlayan dualiteden sözediyoruz.
Tohumu atan...varlığı yeşerten enerjinin başlangıcından...
İlk hareketten...

Çoklukların fonksiyonu; birbirleriyle çarpışma, çatışma, yaklaşıp uzaklaşma, itme, çekme, koşut ve yanyana olma, zaman zaman çakışma
ama en temelde birbirini etkileyerek yol alma değil midir...

E o zaman?
Yolu yürümekten, yürümeye çalışana yol ve hatta omuz vermekten başka yapılacak ne var?

Düşünsene, yargı olmazdı yargı...Ayrıca kimsenin kimseye
yapacakları gösteriş,
göstermeyecek toleransları olmazdı....

Ama bu arada 'biz' de olmazdı
'siz' olmayacağı için...

Şimdiiii...
Eğer "kavuşmak olmazdı
ayrılık olmasa"cılardansanız...müjdeyi benden alın...
Hani o vahdeti var ya vücudun
hah... işte o olacak...
Tüm koşuşturmalar vardığında finişe,
tüm noktalar birleştiğinde, ipi göğüsleyen ne sen, ne ben, ne o olacak...
Ve dahi ne korkuların, ne tutkuların, ne bağımlılıkların, ne bencilliklerin, ne kibirin seninle olacak.
Hasılı kaybettiklerin denizde kum...onlar dipteyken sen olan damlalar birbiriyle hemhal, okyanuslara varmaya meyyal olacak...

Nasıldı o laf...
"Hayal kur denize at. Balık bilmezse halik bilir." miydi??:)))))

Işıl
Mayıs '20
Tesvikiye

Yorumlar

Popüler Yayınlar