Apollon Smintheus
Farelerin efendisi
"Apollon Smintheus"Kendi yaşamlarına hükmettiklerine inandıkları tanrıların, işlerinden biri arasına girecek kadar insan hayatının içinde rol alan farelerin, "efendileri" için oluşturulmuş Apollon Smintheus Kutsal Alanı bu yazının konusu.
Gerçi bugün farelerle olan ilişkimize bakarsak, yaklaşık son yirmi yıldır, insanın çevresiyle kurduğu iletişimin sanal ortama taşınmış olmasını da hesaba kattığımızda, binlerce yıla dayalı fare-insan ilişkisini elimizin altındaki "mause"lar üzerinden yürütüyor olmamız da anlaşılır bir durum:)
Diğer yanda, farelerle olan kadim genetik bağımız itibariyle, şu son iki yıla damgasını vuran kovit-19 virüsününin üstesinden gelmesi umulan aşıya bizi hızla ulaştıran çalışmaların isimsiz kahramanı olduklarını da hatırlatmadan edemeyeceğim...
Kimbilir belki orta çağ toplumlarını kırıp geçiren vebayı taşıyıp, insana musallat eden, insan dostu!!! bu yakın akrabayı onunla olan son dönemdeki labaratuvarsal ve sanal yakınlığımız temize çıkarabilir. Belli mi olur?
Her neyse...
Bugünkü konumuza dönersek, acısıyla tatlısıyla yaşadığımız, romanlara isim olmuş bu kopmaz ilişkinin binlerce yıllık kahramanlarından belki de en tanınmışı, pek çoğumuzun, bu yonünü hiç bilmediği, kehanetleriyle ünlü kişilik, Tanrı Apollon.
Titanlardan, Letodan doğma Zeustan olma Apollon. Olympos tanrılarından ama Anadolulu.
Gerçeği ve ışığı temsil eden Apollon.
Sanatın birçok dalı gibi, şiir ve müzikle, avcılık ve sağlıkla ilgili bir çok epitheton un yanısıra kehanetin de feriştahı o.
Bugün "bilim yapan" astrologların, rüzgarına yetişemeyeceği ünü, Antik çağın Didyma' sında binlerce yıl önce onbinlerce kiloluk sütun tamburu diktirtip, Miletos kentine uzanan kilometrelerce uzunlukta yol yaptıran, Delphoi daki tapınağın girişine "Kendini bil" önerisini yazdıracak kadar "insanı kendine getirme" gücü taşıyan müthiş Apollon.
Bu kez farelere ve insanlara, her iki türü de yerli yerinde kullanarak ayar veren bir Apollon var karşımızda.
Buradaki sıfatı, etimolojik kökeni Mysia diline dayanan Sminthus(fare) sözcüğunden türediği düşünüle "Smintheus" yani farelere hükmeden Apollon...Ona atfen oluşturulan kutsal alana da "Smintheion" deniyor.
Polemon ve Homeros tan gelen muhtelif rivayete göre, Troyalıların tarafında olduğu savaşta Akhalara vebayı salmaktan tutun, kendisini kızdıran Mysia' li rahip Krinis' in tarlalarına fareleri musallat edip ürünlerini talan ettirmeye, sonra nadim olan rahip af dileyince fareleri öldürerek cezadan vazgeçmeye kadar, geleceği bildirdiğine inanılan fareler aracılığıyla hava tahminleri ile çiftçiyi yönlendirmekten, halkına kötü davranan kralları, fareleri kullanarak verdiği zararlar ile cezalandırıp adalet sağladığına kadar giden şlerin faili o.
Peki yeri neresi bu kutsal alanın...
Çanakkale, Ayvacık ilçesine bağlı, bugünkü adıyla Gülpınar, önceki adıyla Külahlı, antik dönemdeki adıyla Hamaksitos yakınlarında, Strabon un tarifine göre Khryse' de.
Binlece yıl öncenin haç rotası olmuş, yine mermerli yollarla bu kez Alexandria Troas' a bağlanan bir kült merkezi Smintheion.
Antik Yunan mimarlığı tarihinde, dönüm noktası oluşturan, ünlü mimar Hermogenes' in Magnesia(Menderes' teki) daki ilk uygulaması olan pseudodipteros planlı Artemis tapınağından sonra inşa ettiği düşünülen (M.Ö. 150 civarı) aynı planlı, ion stilindeki Smintheus' a adanmış tapınak yapısını anlattığı satırlarında "Homeros ve Hermogenes' in yüzyıllar sonra kutsal bir alanda bir fikir olarak buluşması, Anadolu hümanizmasının bir güzelliğidir" der Özgünel.
İskender' in Anadolu ' daki Pers işgalini sonlandırması (M.Ö. 330) sonrası arkaik mimarideki bazı geleneksel ögelerin önemini yitirmesi, yeni düşüncenin etkinleşmesi, mimaride de, kutsallık ögesinin önüne geçen, yaşama ilişkin fonksiyonları karşılayacak uygulamaların oluşturulması ile kendini gösterir.
Pseudodipteros planının devrimselliği, halkın, tapınağı çevreleyen sütun dizisinin tapınak duvarı ile arasında
kalan alanın genişletilmesi [dipterostaki (çift sıralı sütun) ikinci sütun sırasının konabilceği genişlikte boş bırakılması (pseudodipteros) ] sayesinde gölgelik yürüyüş alanları oluşturulması ve günlük hayatı öne alması gibi yeniliklerdedir.
Tapınağın en önemli özelliklerinden biri de plastik yapıtlarıdır ki bunlar
Kabartmalı sütun tamburlarında (columnae caelatae) ve arşitrav frizlerinde yeralan Homeros' un İlyada' sında konu edilen Troya Savaşına ilişkin sahnelerden oluşur.
Bu arada antik kaynaklarda heykeltraş Skopas' a atıfla sözü edilen ve sikkelerde betimlenen kült heykeline ait parçalar da önemli buluntular arasındadır. Ancak heykel ve yontucusu ile ilgili bilgilerin kesinlik kazanmadığı da belirtilmektedir.
Kutsal alandaki önemli diğer yapılardan biri M.S.1. ve 4. yy arasında, tapınağı kullananların arınması amacıyla yapılmış Roma hamamıdır ki her Roma hamamında bulunan apodyterium (soyunmabölümü), praefumium(külhan), frigidarium (soğukluk), tepidarium (ılıklık), caldarium (sıcaklık) bölümlerinin yanısıra hypocaust, yani ısıtma kanalları ile duvar içlerinde pişmiş toprak ısıtma sistemi oluşturulmuş bir yapıdır.
Bu kutsal alanda yapılan spor (güreş ve pankreas) müsabakalarında (smintheia pauleia) birinci olan sporcular onuruna olusturulmuş bir de galeri bulunmaktadır ve bu galeride sporcuların heykellerinin, üzerine yerleştirildiği kaidelerde de yazıtlar yeralır.
Kutsal alanda ortaya çıkan prehistorik (M.Ö.5000 lere kadar giden erken ve orta kalkolitik) dönem yerleşimlerin de
adını anmadan geçmemek gerek.
Kutsal alanın üzerinde inşa edilmiş mevcut yağhane binalarından bir kısmı kazılar nedeniyle yıktırılmış, ikisi ise müzeye çevrilerek kullanıma sokulmuştur.
Günümüze kadar devam eden kazı ve restorasyon çalışmaları,1980 yılında, Ankara Üniversitesi' nden Prof. Coşkun Özgünel tarafından başlatılmıştır.
Smintheion' da bugün gelinmiş olan noktayı, önceki araştırmacıların (18. Ve 19. Yy larda Lechevalier, Spratt ve Pullan,1966 da Weber) yaptıkları çalışmaların da hakkını saklı tutarak, 1980 yılından itibaren müthiş bir sabır ve emekle Smintheion' u ayağa kaldıran Prof. Coşkun Özgünel ve ekibine borcluyuz.
Ancak benim Smintheion ile ilgili hissiyatım çok daha başka bir noktadan hayat buluyor ki kişisel tarihimin de dönüm noktalarındandır.
Üniversitedeki klasik arkeoloji eğitimime başladığım yılın ilk yazı misafir öğrenci olarak katıldığım, nemli toprak kokusunun bendeki, bir daha hiç değişmeyecek olan çağrışımının nüvesinin oluştuğu, köyün ilkokul binasına konuşlanmış kazı ekibiyle sabaha karşı kalkıp yola koyulma halini ilk yaşadığım yerdir.
Bu perspektiften bakınca, bu yazıyı kaleme alma şansı bulmak da Apollon' un manyetik alanının mucizelerinden olsa gerek demekten kendimi alamıyorum:))
Yorumlar
Yorum Gönder