İnsan...

 "Toprakanadan bir parça olan  anavatanlarından, yalnızca ana kucağını değil aynı zamanda kalp dili olan anadillerıni de geride bırakarak ayrılmak zorunda kalan anakuzularının, gemilere binip anakaradan  ayrılışlarını yazmaya kalktığınızda, konu hep insanoğlu sıfatıyla  yapılan işlerin ne baba işler olduğu, adamakıllı savaşların, bileğin hakkıyla nasıl da kazanıldığı gibi beylik laflarla sürer...

Ki bu durum, geleneksel olarak bu şekilde akışına alışılmış söylemin ağababasıdır..."

Aslında, ayrıca tırnak içine özellikle almadım cinsiyet içeren sözcükleri...

Ne kadar normal duruyor gördünüz siz de...Hepsi yerliyerinde ve herkesin işlevi belli:)))

Dişil varoluş zemini, eril fiiliyat...

Şunu demek istemiyorum yanlış anlaşılmasın; "kadın durur (gerçi kadının durağan varlığı tek başına zaten işlevlidir o ayrı) erkek iş yapar" Tabii ki böyle değil, yoksa kahvehanelerde kadın yoğunluğu, inekleri sağmada erkek çoğunluğu olurdu:)))))

Aslında ne cins doğduğundan çok 

nerede hangi  anlayışla iş gördüğün

seni bütün bir insan yapan,

varlığının değerini daim, hem kadının hem erkeğin güzelliklerini hayata katabilmeyi yek vücütta kotarmayı mümkün kılan,

kadınlığınla erkekteki, erkekliğinle kadındakı cevheri parlatıp ortaya koymana kapı açan...

Cinsiyetten öne koymalı insaniyeti ki ikisini birden bulasın...

Mevlana mı,

Yunus mu,

Muhyiddin mi "İnsan"dan başka sıfat aradı...

Hissesi bana kalırsa...

Neyi aradın, bil ki buluna...

Ammaaa....

Marifet o ki gözünün menzili

Yüreğine tenzil ve dahî

Aklına malum ola...

Işıl

8 mart 2021

Teşvikiye