Domatesin business bileti...

"Tüm avrupa ülkelerinde kent köye taşınır, Türkiyede köy kente taşındı" dedi biri geçende...
Doğru...
Hatta belki de onlarca yıldır yaşadığımız daha garabet bir haldi.

Kentin içinde bi yerlere ilişivermeyi, yaşamı idame etmek sanarak, köye ait yaşam tarzını da, kente ait olanı da eğip büküp yozlaştırarak henüz kentleşmeye yeni başlamış yerleşimlerin yeni kentlilerinin yaşamının içinde yer bulmaya çalışılırken olanlar oldu. 

Öyle ya... burjuvazinin olmadığı bir kültürün kent geleneği de olamazdı...geleneğin olmadığı yerde yozlaşma da kolaydı.

Nitekim olmadı da ittir kaktırla...
Sarıkızın kıçı kaldı açıkta...

Ve sonunda geçtiğimiz yaklaşık on yıldır bunun tersi bir kıpırdanmaya tanıklık etmeye başladık .
İnsan kendiyle sınırlı olmayan yaşam sürecini, kendi varlığından doğru izlerken, sürdürülebilirlik ihtimalini pek de yüksek görmedi belli ki.

Pandemi de bu süreci hızlandırdı.

Kentlinin okullusu, akıllısı, sosyal statü bağımlısı, bağımsızı köye, toprağa gitmeyi kafasına koydu, diline pelesenk etti. 
İki, üç kuşak öncesi, köyden gelmiş de bi türlü kafasını, vesairesini kente yerleştiremeyip, ilişivermiş, filizlendiremediği taze soğanının bitemeyen yeşilini, bitemeyen kondusunun demir filizleriyle ikâme eden köysoylular da torun torba dönüşe geçti.

Galiba,
bunca yıldır dillerde olup da becerilemeyen batılılaşma, bu mecrada, tam da miyadı dolmak üzereyken depara kalktı.:)))

Toprak, somut olanın temsili...

Aslında herkes toprağa, ölmeden dönmeye çalışıyor... 

"Ölmeden ölünüz" sözünü yanlış anlamış olma ihtimalimiz de var bu arada:))))

Belki kefeni yırtarım diye düşünüyoruz, efendi efendi gidersem...

Toprak temsil belki ama herşeyi somut olana indirgemeye ne çok ihtiyacımız varmış...

Yeryüzü küresinde, ticaret adı altında çıkarılan safra o kadar yüksek ki...
Kıtalararası incir, domates savaşları, borularda coğrafyalar aşan gazlar, çocukların sapanında sap olmayı beklerken kendini Çinde kağıt bulan ağaçlar...
Ve bunları ordan oraya sürerken, domatesin business biletini mihmandara ödetmek.

Çarşıdan aldım bir tane, eve geldim 1000 tane...bil bakalim bu ne? Küreselleşme sabununun köpürmüş hali...Kim köpürttü?... Niye köpürttü?... sabun ne ara eridi...

Demek ki neymiş... köpüklü savon de bain baloncukları out, yeşil sabun in...
Foie gras out, Edirne ciğeri in..
Dolce & Gabbana out Nazilli basması in...bulursan tabii:))))
Black Friday out, Yerli Malları Haftası in.
Vee tabii ki....In, out....inişte, güzel türkçem çıkışta:))))

Ama "Go home yankies" e laf yok. O hala tüm zamanların en çok satanı....🥳🥳🥳

Yorumlar

Popüler Yayınlar