Vakt-i kerahet

Kerahet; kaçınılan, istenmeyen manasında. (Krh kökünden, arapca) mekruh...ikrah... kerh...kerhane...aynı kökten...

Kerahet vakti denir ya hani, içkiye çağıran bir zamanı ifade eder kimisine...

Hatta keraat olur kazaen, o da kıraat le karışır bazen...zaten onun "hane" li hali de  pişpirik oynanan yerle karışmıştır zamanında...falan... böyle bir kafa karışıklığı alıp başını gitmiş olmakla toplumun genel uçuşkan algısallığı da ortadadır gerçi de oralara girmeyeyim şimdi... 

"Kerahet vakti" islam literatüründe ibadetin mekruh kabul edildiği saatleri ifade eder. 

O saatler de güneşin konumu ile ilgilidir. Güneşe tapanların tapınma saatleri, gün doğumu, güneşin en dik yansıdığı ya da battığı dakikalar gibi kritik zamanlarda ibadet "istenmeyen" bir eylem olarak belirlenmiştir çünkü. Muhtemelen islamın pagan inançlarıyla karışması riskini bertaraf etmek için alınan önlemlerdendir. 

Bu durumda gün içki sevenlere  doğmuş olur. İstenmeyenle istenenin yer değiştirmesi kaçınılmazdır ki burada kafa karışıklığı ortadan kalkmış, herşey netleşmiştir. Tabii ki bu fırsatın adı vakt-i kerahettir ve tamamen gönül rahatlığı içeren bir keyif sürecine kapı açar... 

Gönül rahatlığı demişken, içmeyi "ikrah edilenler" listesinde başa koyan zihniyetin yönettiği bir ülkede bunca zorlayıcı tedbire rağmen içebilmek de ayrıca bir çabayı farz kılar:))

Ben kerhencilerdenim içki içmek konusunda gerçi...

Haa...kadehler kalkacaksa tabii o ayrııı...!!! 

Işıl 

Eylül '21

Teşvikiye