Karşılaşmalar...

"Haydi merhaba!!!" dermiş Halikarnas Balıkçısı sohbetten ayrılırken de...
Babamdan duymuştum.
Bir dönem aynı gazetede çalışmışlar gençliğinde.
Ne şans derdim normalde ama, aslında ne karşılaşma...

Karşılaşmalar...
Herbiri bir ayrılığın başlagıcı...
Öylesine kısa ki aslında...
İçine yalanı, kötülüğü, riyayı sığdırmaya kıyamayacağın kadar...

Karşılaşmalar,
Atom çekirdeğinin yörüngesindeki elektronlardan...güneş sistemindeki gezegenlere,
Market kasasındaki kuyrukdaşlıklardan, dost sofrasındakı arkadaşlıklara,
Ana rahmindeki karındaşlıklardan,
Nikah masasındaki gönüldaşlıklara...
Belki ömür, belki an...
Ama her halûkârda kısacık olan...

Samanyolu varolurken,
sistemimizde güneşin etrafındaki gezegenlerle konumlanmasını sağlayan süreç nasıl milyarlarca yıl kadar uzun ve aynı zamanda bir an kadar kısaysa, bizim varlıklarımızın karşılaşması da öyle...

Ardarda dizili anlar manzumesi yaşam...ve köşelere yaklaşırken spin atıyor insan...
Sen dönüp dururken sana dokunan her kim varsa seni yavaşlatan, hızlandıran, açını, momentumunu azaltan, arttıran, ezel ebed aktörleridir yaşamdaki karşılaşmaların ve bir bütünü işaret ederler aslen, o yüzden yanılgıdasın eğer bi başına herseyin efendisi olduğunu sanıyorsan...


Karşılaşmalar...
Öylesine sanılır...
Demişti bir dost...
Gözardı edilir tanışıklıklar
ihmal edilir eskilikler...

Çok eskiden kalma bir tanışıklıktır belki de dünyayla güneşın arasına mesafe koyan... Öyle ya...kimin kimden doğduğu bilinmez.
Gel gitlerin bir yerinde oluverır karşılaşmalar....
tanışmalar...
ayrılmalar...

Aslında ayrılmalardır belki de yalan olan...

E...Hadi merhaba!!! o zaman...

Işıl
Haziran '20
Tesvikiye

http://malumgunlukler.blogspot.com