Uzak

 Özlem...uzağın sözcüğü...


Yanındakiyse hasretini çektiğin, yıllar, yıllar boyu uzağındaymış da hiç saramamışsın, hiç sevememişsin gibi, kanmak için doyasıya sarılıp kalmak istediğin, o zaman diyorsun ki: "Uzağı karşılayan ne mekan, ne zaman..."

Hani derler ya; Sevginin yokluğudur korkunun istilasına sebep olan, o korku ki sindiği yerden soğuğu yayıp ruhları dondururken, boşlukları dolu zannettirip, araya mesafeler koyan ve dahî donakalmanı daim kılan...
Bilmezler mi, sevgi hep hazır bekler, çiğ taneleri olup, yeşermeye nazır dallara inmek için...
Mesafeleri kaldırıp, uzakları yakın etmek, kalbindeki buzları eritip ruhunu özgürleştirmek için...

Tanıdım onu gördüğüm yerde...
İçimdeki kocaman hasretle...
Bakıyorken kördüğüm nerde diye...

Hiç bırakmadan...doyasıya... sonsuz sevmek seni...
Daha ne isteyeyim ki...

Bir de güzel gözlerin ışıklandıysa...
Üstüne de kuğu boynun dimdik ufuklara odaklandıysa...

Gayri ne gam...ne tasa...

Işıl
Ekim '20
Teşvikiye

Yorumlar

Popüler Yayınlar